
HABER MERKEZİ
Oluşturulma tarihi: 10 Ekim 2025 17:31
Bilim insanları, Pasifik Okyanusu’nun derinliklerinde bulunan beklenmedik berilyum-10 konsantrasyonunun nispeten yeni bir süpernova patlamasının kanıtı olabileceğine inanıyor.
Alman ekip, normalde atmosferdeki kozmik ışınlardan oluşan ve gezegenin her tarafına “tekdüze” olarak yağan bu radyoaktif izotopun, yaklaşık 10 milyon yıl öncesine dayanan önemli bir sıçramayla kayalara dönüştüğünü buldu.
CENNET GAIA’YA DÖNÜYOR
Bağımsız bir araştırma ekibi, Güneş’in ve yakındaki 2.725 yıldız kümesinin son 20 milyon yıldaki hareketlerini izlemek için Avrupa Uzay Ajansı’ndan alınan Gaia verilerini kullandı. Bu süre zarfında bu kümelerde kaç tane süpernova patlamasının meydana gelmiş olabileceğini istatistiksel olarak hesapladı. Sonuçlar, Güneş’ten 326 ışıkyılı uzaklıktaki berilyum-10 zirvesinden sonraki ±1 milyon yıl içinde bir süpernovanın meydana gelme ihtimalinin %68 olduğunu göstermektedir. Ekip ayrıca her birinin süpernovaya yakın olma ihtimali %1’den yüksek olan 19 aday yıldız kümesi belirledi.
Araştırmacılar, “Sonuçlarımız berilyum-10 anomalisinin süpernova kökenli olabileceği olasılığını destekliyor” diyor.
NEDEN HALA SORU İŞARETİ?
Berilyum-10 yağışları küresel ölçekte genellikle homojendir. Sıçrama yalnızca Pasifik’in belirli bölgelerinde gözlemleniyorsa, okyanus akıntıları gibi yerel jeofizik süreçler, elementin burada birikmesine neden olmuş olabilir. Ancak kozmik bir tetikleyici olsaydı, aynı yaştaki benzer bir sıçramanın dünya çapındaki kayalarda da bulunması gerekirdi.
Bilim insanları bulmacayı çözmek için farklı okyanuslardan ve kıtalardan alınan örnekleri karşılaştırmayı öneriyor. Böylece 10 milyon yıl önce gökyüzümüzde meydana gelen olası bir kozmik olayın nasıl olup da Dünya’nın jeolojik arşivine kazınmış olduğu açıklığa kavuşturulabilecektir.
NEDEN ÖNEMLİDİR?
Yakındaki bir süpernova, kozmik ışınların akışını artırarak Dünya’nın kimyasını ve iklimini etkileyebilir. Derin deniz kabuklarında saklı radyoaktif izotop imzaları, Güneş Sisteminin çevresel geçmişini ortaya çıkarmak için güçlü bir araçtır.
Gaia’nın kesin yıldız haritaları, “göksel kriminalizm” diyebileceğimiz geçmişe dönük olaylar zincirinin kurulmasını mümkün kılıyor.
Kısacası, Pasifik tabanındaki bu imza, nispeten yakın kozmik mahallemizde patlayan bir yıldızın “dumanı tüten silahı” olabilir; Ancak nihai karar için daha fazla örnek ve küresel karşılaştırmalar gereklidir.