
HABER MERKEZİ
Oluşturulma tarihi: 30 Ekim 2025 13:26
Sayısız yıldızdan oluşan Samanyolu, yalnızca görünür ışıkta görülebilecek bir manzara değildir. Gökbilimciler radyo dalgalarıyla gözlem yaptığında çok daha karmaşık bir tablo ortaya çıkıyor: yüklü parçacıklarla, manyetik alanlarla ve yıldız doğumevleriyle dolu bir galaksi.
Avustralyalı gökbilimciler, Samanyolu’nun şimdiye kadar yapılmış en eksiksiz ve hassas radyo portresini oluşturduklarını duyurdular. Araştırma Avustralya Astronomi Topluluğu Yayınları dergisinde yayınlandı.
GÖKYÜZÜNÜN TAMAMINI TARDILAR
Bu devasa gözlem, Batı Avustralya çölünde bulunan Murchison Widefield Array (MWA) radyo teleskopu ile gerçekleştirildi. Binlerce antenden oluşan bu sistem aynı anda gökyüzünün büyük bir bölümünü gözlemleyebilmektedir. MWA, 2013-2015 yılları arasında GLEAM adı verilen araştırma kapsamında Güney Yarımküre’nin tüm gökyüzünü farklı radyo frekanslarında taradı. Böylece gökbilimciler ilk kez Samanyolu’nun “radyo renkli haritasını” elde etti. Galaksinin diskinin yaydığı dağınık parıltı, binlerce uzak galaksi ve yıldızların doğum ve ölüm bölgeleri bu haritada ortaya çıktı.
2018 güncellemesiyle teleskop daha yüksek çözünürlük ve hassasiyete kavuştu. Bu yeni dönem GLEAM-X adı altında devam ederken, gökbilimciler artık galaksinin ayrıntılarını çözebiliyorlar.
YENİ TEKNİKLE DEV MOZAİK
Ancak bir sorun vardı: GLEAM galaksinin genel görünümünü yakaladı ancak ayrıntıları göremedi; GLEAM-X ise ayrıntıları gösterdi ancak resmin tamamını kaçırdı. Daha sonra araştırmacılar “görüntü alanı bağırması” adı verilen yeni bir teknik geliştirdiler. Binlerce gözlemsel veri noktasını dev bir mozaikte birleştirdiler. Bu işlem, Batı Avustralya’daki Pawsey Süper Bilgisayar Merkezi’nde bir milyon saatten fazla hesaplama süresi gerektirdi.
Gözlemlerin farklı zamanlarda yapılması nedeniyle meydana gelen iyonosferik radyo kaymalarını düzeltmek için de algoritmalar kullandılar. Bu nedenle veriler milimetrik hassasiyetle üst üste bindirildi.
STARLIFE RENKLİ GÖRÜNÜYOR
Sonuç, Güney Yarımküre’den görülebilen Samanyolu’nun %95’ini kapsayan yeni bir radyo mozaiğidir. Harita 72 ile 231 megahertz arasındaki frekansları içeriyor ve bu geniş aralık sayesinde gökbilimciler farklı kaynakları “radyo renklerine” göre ayırt edebiliyorlar. Patlayan yıldızların kalıntıları turuncu renkte parlıyor ve yıldızların doğum bölgeleri mavi renkte parlıyor. Bu renk ayrımı, galaksinin farklı fiziksel bileşenlerini bir bakışta ayırt etmenizi sağlar.
YENİ DÖNEMİN EŞİĞİNDE
Bu dev radyo portresi, Samanyolu’nun şimdiye kadar elde edilen en hassas ve en büyük düşük frekanslı haritasıdır. Araştırma, yıldız patlamalarının soluk kalıntılarının, enerjik kozmik ışınların ve yıldızlararası toz bulutlarının incelenmesine yeni bir kapı açacak.
Bilim insanları, bu görüntünün gücünün ancak birkaç yıl içinde faaliyete geçecek olan SKA-Low teleskopu tarafından aşılabileceğini söylüyor. SKA-Low, Murchison Widefield Array’in binlerce kat daha hassas versiyonu olacak. Şimdilik bu yeni mozaik harita, Samanyolu’nun gizemlerinin ortaya çıkarılmasında şimdiye kadar atılmış en etkileyici adım olarak tarihe geçti.
