Salı, Kasım 5

İsrail-Filistin çatışmasını anlamak için sekiz film önerisi

Orta Doğu’nun en başta gelen krizlerinden biri olan İsrail-Filistin sorunu filmlerde nasıl tasvir edildi? İşte tarihi ve toplumları daha iyi anlamak için izleyebileceğiniz film seçkimiz.

REKLAM

Hamas liderliğindeki grupların Gazze Şeridi’nden İsrail’e karşı başlattığı geniş çaplı saldırı İsrail-Filistin sorununu yeniden gündeme getirdi. 

Euronews Culture, iki taraf arasındaki gerilimi vurgulayan ve izleyicilerin tarihi olayı anlamalarına yardımcı olmayı amaçlayan filmleri ele aldı.

Cennet Şimdi (2005)

Paradise Now, Said ve Khaled adlı iki Filistinli adamın İsrail’de bir intihar saldırısına hazırlanmalarını konu alan psikolojik bir dram. 

Dindar ya da politik değiller ve asla fanatik olarak tasvir edilmiyorlar. Onlar son günlerini birlikte geçiren iki arkadaş. 

İsrail sınırı yakınlarında birbirlerinden ayrıldıklarında, planları ortaya çıkar ve bu da kararlarını sorgulamalarına neden olur.

Beşir ile Vals (2008)

Ari Folman’ın yazıp yönettiği bu animasyon savaş belgeseli, Folman’ın 1982 Lübnan Savaşı sırasında bir asker olarak yaşadığı bastırılmış anıları anlatıyor. Film, savaşların anlamsızlığını araştırıyor ve çatışmaların getirdiği travmayı işliyor. 

Sanatçı David Polonsky’nin animasyonu aracılığıyla konuya getirdiği yenilikçi yaklaşım, Beşir’le Vals ‘i inanılmaz derecede ilgi çekici bir seyirlik haline getiriyor.

Alışılagelmişe meydan okuyan bu animasyon belgesel, savaş karşıtı bir film.

Limon Ağacı (2008)

Bir Filistin köyünden dul bir kadın olan Salma, limon bahçesinden geçiniyor. Bu onun tek gelir kaynağı. 

İsrailli yönetmen Eran Riklis’in yönettiği Limon Ağacı, Eski Ahit’te komşusunun üzüm bağına göz diken İsrail Kralı’nın hikâyesini güzel bir benzetmeyle anlatan sürükleyici bir hikâye.

Limon Ağacı ‘nın merkezinde, her iki halk arasındaki bölünmeleri ortaya koyan bir hikaye var. Aynı yıl gösterime giren Beşir’le Vals ‘in yarattığı etkiyi yaratmasa da her zaman harikalar yaratan Hiam Abbass’ın muazzam performansını yansıtan bir masal.

5 Kırık Kamera (2011)

Emad Burnat ve Guy Davidi’nin izlenmesi gereken bu belgeseli, İsrail ordusunun eylemlerine karşı şiddet içermeyen direnişin samimi bir tarihçesi. 

Burnat, beş yıllık bir süre boyunca evinin önünde yaşanan kaotik sahneleri aile kamerasına kaydediyor. 

Amatör belgeselci, kendisinin ve ailesinin yaşadığı ve İsrail yerleşimlerinin tehdidi altındaki Batı Şeria’nın Bil’in kasabasındaki hayata kişisel bir bakış sunuyor. 

Kamerasının bir güçlendirme aracı olduğunu fark eden Burnat, bunun aynı zamanda toplumunu birleştirmek için de bir araç olduğunun farkına varıyor.

Adını beş yıl boyunca kırılan kameralardan alan “5 Kırık Kamera” , siyasi ve sinematik aktivizm açısından hayati bir çalışma.

The Gatekeepers (2012)

İsrail gizli servisi Şin Bet Başkanı, alınan her kararın kesişme noktasında yer alıyor.

REKLAM

Teşkilatın altı eski başkanı, ilk kez görüşlerini paylaşmayı ve yaptıklarını kamuoyuna yansıtmayı kabul ediyor. 

İsrailli film yapımcısı Dror Moreh tarafından yönetilen “The Gatekeepers”, arşiv görüntüleri ve bilgisayar animasyonlarını röportajlarla birleştirerek filmi yedi bölüne ayırıyor. Filmde, Shin Bet’in Altı Gün Savaşı ve Filistin topraklarının işgali, Oslo Anlaşmaları, Yahudi terörizmi, 1984’te Shin Bet üyelerinin rehine krizi sona erdikten ve yakalandıktan hemen sonra iki Filistinli otobüs korsanını infaz ettiği “Bus 300 olayını” anlatılıyor. 

Foxtrot (2017)

Yönetmen Samuel Maoz, Venedik Film Festivali’nde inanılmaz güçlü aile trajedisini sundu ve burada Jüri Büyük Ödülü Gümüş Aslan’ı kazandı.

Üç bölümden oluşan hikaye, tam bir yıkım anıyla başlıyor: Askerler orta yaşlı bir çiftin evine gelerek oğullarının görev başında öldürüldüğünü söylerler.

Ne kadar az konuşursak o kadar iyi, çünkü bu film sizi sarsacak. Bu, parçaları yavaş yavaş yerine oturan bir bulmaca ve sonuçları da sert ve hepsinden önemlisi sürükleyici. 

REKLAM

Maoz, kederin evrenselliği üzerine yorumlar yapıyor ve dramına, herhangi bir ülkenin siyaset adına genç insanları ölüme gönderme kapasitesine ilişkin haklı bir öfke duygusu enjekte ediyor.

Gaza Mon Amour (2020)

Filistin’in 2022 Akademi Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film dalındaki resmi adayı olan Tarzan ve Arab Nasser imzalı Gaza Mon Amour, bizi Siham’a aşık olduğunu söylemeye bir türlü cesaret edemeyen 60 yaşındaki Gazzeli balıkçı Issa ile tanıştırıyor. 

Balık ağında Yunan tanrısı Apollo’nun bir heykelini bulduğunda, şansının dönmüş olabileceğine inanır. Ancak yerel yetkililer bu heykeli evinde bulundurduğunu öğrenince sorun çıkmaya başlar.

Gaza Mon Amour, bu listedeki diğer bazı filmlerden çok daha hafif bir film; ancak Gazze’deki yaşamın sıkıntılı yönlerinden asla kaçınmayan çekici bir dram.

Düğümlü sosyopolitik alanlara çok fazla girmiyor, sert bir romantizm yerine daha hafif bir romantizmi tercih ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sponspor Bağlantılar: Antalya Haber